Piyasalara Karşı Avantaj Elde Edilebilir mi?

312

26 Temmuz 2022 EconomIcon

Finansal piyasalar, olasılıkların en başından yatırımcılara karşı çalıştığı bir alandır. Bunun istisnası ralli dönemleridir. Ünlü trader Jesse Livermore şöyle söylemiştir:

“Piyasa hiçbir zaman açık değildir. Çoğu zaman, pek çok enayi insanı kandırmak için tasarlanmıştır.”

Böyle bir mekanizmada enayi duruma düşmeden işlem yapmak için doğru araçları, doğru stratejiyi seçmek, piyasaların doğru tarafında ve doğru zamanda portföyü yürütmek için her yatırımcının dikkat etmesi gereken bir konu ama bu o kadar kolay değil. Çünkü insanız; hata yapmaya meyilliyiz ve motivasyonumuz çabuk dağılır. Pek çok şeyi doğru yapmak, doğru adımları atmak özellikle piyasalara yeni katılanlar için çok zor bir durum.

Eğer piyasalarda al sat işlem yapıyorsanız belirli bir süreden sonra veya belirli sayıda işlemden fazla para kazanıyor olmalısınız. İşte buna piyasaya karşı avantaj sağlamak deniyor.

Piyasaya Karşı Avantajlı Olmak Nedir?

Piyasada bir avantaja sahip olmak ne anlama geliyor? Buradaki avantajdan ne anlamalıyız? Avantaj; iyi tanımlanmış, iyi test edilmiş bir yatırım/trade sistemine veya durumu lehinize çevirebilen bir stratejiye sahip olmaktır. Yani kazandıran bir stratejiye sahipseniz “üstünlük” size geçmiş demektir. Konu daha net anlaşılması için biraz daha açalım.

Piyasalarda bir çok alıcı satıcı grubu mevcuttur. Bunlar hareketleriyle piyasalara yön verirler. Özellikle kimi gruplar var ki, biz küçük yatırımcıların onlarla rekabet etmesi neredeyse imkansız. Çünkü bilgiye ulaşma ve hızlı işlem yapma açısından büyük avantajları vardır. Bunlar aracı kurum ve fon yönetimi profesyonelleri, şirket patronları ve büyük spekülatörler, profesyonel traderler, özellikle algoritmaların gelişmesiyle beraber yüksek frekanslı yapılan işlemler. Bu işlemlerde saniyeler veya saniyenin kesirleri içinde pozisyonlara girip çıkan bilgisayar destekli algoritmalar kullanılmaktadır. Bir de orta grup var. Hatırı sayılır parası olan, onlarca yıllık piyasa deneyimine dayanarak piyasayı doğru bir şekilde okuyan, analizde uzmanlaşmış ya da değer yatırımcısı olan bilinçli yatırımcı grubu. Sürdürülebilir kazançları vardır ve istikrarlı bir şekilde portföylerini büyütürler. İşte asıl gayemiz bu grubun içine kendimizi konumlandırabilmektir. Bir de piramidin en alt tabakası mevcut:) Çok büyük bir kitleyi temsil eder. Buradakiler daha çok sürü psikolojisiyle ve tüyoyla hareket ederler. Sermayeleri, tecrübeleri ve bilgileri yetersizdir.

Sanırım yarışın ne kadar gerisinden ve ne gibi avantajlarla başladığımızı anlatabilmişimdir. İşte bu şartlar altında kendimize nasıl bir yol bulabiliriz veya kendi avantajımızı bulmak için neler yapabiliriz?

Piyasaya Karşı Avantajlı Konuma Nasıl Geçilir?

Piyasalarda işlem yapmaya yeni başladık ve kendi bilgi ve çabalarımızla oluşturduğumuz ya da iyi kötü öğrendiğimiz bazı basit stratejilere dayalı olarak işlem yapıyoruz. Ama belli bir süreden sonra stratejimizin eksik olduğunu ya da yeterli olmadığını anlıyoruz. Ne yapabiliriz? Stratejiyi geliştirmek mi ama nasıl? Para kaybetmeye devam ediyorsak, bu stratejinin suçu mu? Yoksa bizim hatamız mı?

Tüm bu soruların cevabı oldukça basit. Aslında çoğumuz bunu farklı yollarla birçok kez denemişizdir.

Bilinen ama çok anlaşılmayan, geçtiğimiz ya da geçeceğimiz yollara göz atalım. Hem tazeliğini hiçbir dönem yitirmeyen tartışmaya (Teknik mi? Temel mi?) ışık tutmuş olalım.

Nasıl Bir Teknik Analiz?

Bu analiz yöntemi bize tam olarak ne zaman alım veya satım yapacağımızı söylemek için grafikler, indikatörler, formasyonlar vb. araçlarını kullanarak fikir sahibi olmamızı sağlar.

Finansal piyasalarda yeniyiz ve her şeyi en kısa sürede öğrenmek istiyoruz. Çünkü ne kadar çok bilgiye ulaşırsak o kadar iyi olacağını düşünüyoruz. Böylece indikatörler, mumlar, formasyonlar, çizgiler vs. ne varsa araştırıp, öğrenmeye çalışıyoruz. Buna rağmen istediğimiz başarı bir türlü gelmiyor. Sonra anlıyoruz ki; ne kadar çok bilgi, o kadar çok kafa karışıklığı. Bunun nedeni; çelişkili ve tutarsız sinyallerin ve karışık analizlerin arasında sıkışıp kalıyoruz. Böylelikle öğrendiklerimizin büyük bölümünü atıp, sadece kalan küçük bir kesimiyle yola devam ediyoruz. Daha basit, ciddi ve yalın bir şekilde hareket etmeye başlıyoruz. Kendimize bir yatırım/trade planı geliştirmeye başlıyoruz. Nasıl hareket etmemiz gerektiğini (Trader mi?, Değer yatırımcısı mı?), işlemlerimize tam olarak ne zaman girip çıkmamız gerektiğini söyleyen belirli kurallar geliştirmeye başlıyoruz. Tabi bu süreç üstünlüğü elde edene kadar yıllara yayılan şekilde ilerliyor.

Bu sürecin sonunda para kazanıyorsanız daha güçlü şekilde yola devam ediyorsunuz. Aksi durumda ise, ya geri baştan başlar yeni stratejiler, planlar kurarsınız ya da piyasalara elveda etmek zorunda kalıyorsunuz.

Temel Analiz Yeter mi?

Bu analiz yöntemiyle bir şirketin hisse senedini almaya değer olup olmadığını belirlemek ve performansı hakkında bilgi sahibi olmak için bilanço, gelir tablosu, oranlar, karlılık, nakit akışı vb. kalemlerle yaptığımız analiz yöntemidir.

Temel analizciler açısından bir şirket hissesinin alınmaya değer olabilmesi için temel değerlerinin belli bir kriterleri karşılaması gerekir. Kriterler karşılanıyorsa fiyatların ederine ulaşacağı düşünülür. Ancak bu durum kısa ve orta vade için her zaman çalışmayabilir. Bunun örneğini son zamanlarda çok sık yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.

Piyasalar her zaman geleceği fiyatlar. Özellikle teknik analizcilere göre, şirkete ait iyi haber ne olursa olsun, zaten bu fiyatın içindedir ve fiyatlanmaktadır. Beklenti gerçekleştiğinde ise fiyat düzeltme hareketine başlar. Çünkü beklentiler artık piyasa için sürpriz olmaktan çıkmıştır. Burada “Beklentiyi al, gerçeği sat” sözünü çok duymuşuzdur. Peki bu beklenti fiyatı ne kadar etkilemiş olabilir? Aşırı fiyatlamayı nasıl ölçebiliriz.

Bir hisse senedini temel analize göre aldık ama fiyat düşmeye başlıyor ya da hisse senedi düşüş trendine girdi. Olur mu? Cevap: Olur. Çünkü piyasalar kısa ve orta vadede her gelişmeye açıktır. Bir “siyah kuğu” her şeyi tersine çevirip tüm analizleri çöp yapabilir. Değerlemenin en büyük temsilcisi olan Aswath Damodaran’ın dediği gibi:

“Krizdeki bir piyasa, temellere göre değil; o anki ruh hali ve momentum tarafından yönlendirilen bir fiyatlama oyunudur.”

Peki böyle bir piyasada ne yaparız? Temel analize göre tutmaya devam mı ederiz? Tuttuk diyelim, ya elimizdeki hissenin fiyatı daha da düşerse ve kayıplarımız daha da büyürse?

Anlaşıldığı üzere kısa ve orta vade için sadece temel analiz tek başına yeterli bir argüman değildir. Temel analiz, alım satım kararlarımızı desteklemek için kullanılabilir ancak alım satım için tek ana neden olmamalıdır. Ereğli örneğini hatırlatırım.

Piyasalarda kaybetmemizin yüzlerce nedeni olabilir. Bunu sadece teknik analizle ya da temel analizle açıklamak yetersiz kalır. Ancak esas mesele, daha az kaybetmeyi nasıl sağlayabiliriz?

İşte neden kaybetmeye devam ettiğimizi anlamak için cevaplamamız gereken başka sorular:

  • Hangi büyüklükte işlem yaparken kendinizi rahat hissediyorsunuz?
  • Hangi varlık türlerinde iyisiniz? Seçenekler? Hisse senetleri? Vadeliler?
  • Kendinizi nasıl bir trader ya da yatırımcı görüyorsunuz? Gerektiği gibi hareket ediyor musunuz?
  • Uzun vadeci misiniz? Kısa vadeci misiniz? Bu işlemler için kazanma yüzdeniz nedir?
  • Analiz araçlarının kazançlarınızda etkileri var mı? Ne oranda?
  • Risk yönetimi uyguluyor musunuz?

Zaman zaman piyasanın dışında olmayı da kabul etmek gerekir. Livermore, “sadece aptalların her zaman piyasalarda oynamak zorunda olduklarını düşündüklerini” ifade etmiştir. Büyük para kazanmak için bir süre piyasadan çıkmayı kabul etmeli ve stratejimiz kurulana kadar beklemeliyiz. Bu konuda sabırlı ol ve sürekli işlem yapma dürtüsüne karşı diren!

Duyguları kontrol etmek ve psikolojiyi yönetmek bir yatırımcının en önemli bir becerisidir. Güçlü bir irade ve sağlam bir psikoloji olmadan piyasada üstünlüğü ele geçirmek neredeyse imkansız bir durum. Bu işin çok büyük bir bölümünün ve en zor kısmının psikoloji olduğunu unutmayalım.

Piyasalarda avantajlı bir konuma gelmek görüldüğü gibi çok kolay değil. Farklı farklı aşamaları halletmiş olmak gerekir. Bunu başarmak için çok okumak, araştırmak ve disiplinli çalışmak gerekiyor. Bu yol uzundur, meşakkatlidir, sabırlı olmayı gerektirir ve tecrübe ister. Bol kazançlar.

Kaynak: BorsaStrateji